Charles Darwin’in Dindar Olduğu Yanılgısı

Darwinist tarihçi Gertrude Himmelfarb'ın Darwin and Darwinian Revolution (Darwin ve Darwinci Devrim) adlı kitabı

Evrim teorisini savunan inançlı insanların büyük bölümü, Darwin'in dine karşı bir insan olmadığını, hatta dindar olduğunu öne sürerler. Kuşkusuz bu çok büyük bir yanılgıdır. Çünkü Darwin, Allah'a ve dine karşı olumsuz bakış açısını tam anlamıyla ortaya koymuş bir kişidir.

Darwin gençlik yıllarında Allah'ın varlığına inanmasına karşın, giderek inancını yitirmiş ve orta yaşlarından itibaren bir ateist olarak yaşamıştır. Buna rağmen başta dindar olan eşi olmak üzere, yakın akrabalarını ve inançlı kesimi karşısına almamak için bu fikirlerini açıklamaktan genel olarak çekinmiştir. Darwinist tarihçi Gertrude Himmelfarb'ın Darwin and Darwinian Revolution (Darwin ve Darwinci Devrim) adlı kitabında "Darwin'in inançsızlığının tüm ölçüsü ne onun basılan çalışmalarında ne de basılan otobiyografisinde görülebilir, bu detaylar sadece onun otobiyografisinin orijinal versiyonunda vardır."16 denilmektedir. Yine Himmelfarb'ın kitabında, Darwin'in oğlu Francis Darwin'in, The Life and Letters of Charles Darwin (Charles Darwin'in Hayatı ve Mektupları) adlı kitabı yayınlayacağı sıralarda Darwin'in eşi Emma'nın buna karşı çıkarak, onun ölümünden sonra skandalların oluşmasına izin vermek istemediği belirtilmektedir. Emma Darwin, oğlunu, kitapta çok açık bir şekilde yer alan dinsizlikle ilgili ifadeleri çıkarması konusunda ciddi bir şekilde uyarmıştır. Ailesi, bu ifadelerin Darwin'i tüm dünyanın gözünde alçaltacağını düşünerek buna karşı çıkmıştır. 17

Neo-Darwinizm'in kurucularından biyolog Ernst Mayr'e göre ise, "Darwin'in 1836-39 yıllarında, Malthus'un yazılarını okumadan önce inancını yitirdiği aşikardır. Arkadaşlarının ve karısının hislerini incitmemek için yayınlarında daha çok Allah'ın varlığına inanan bir üslup kullanmıştır. Fakat not defterlerindeki ifadelerinin çoğu bir materyalist olduğunu göstermektedir."18

Darwin, ailesinin tepkisini dikkate aldığı için hayatı boyunca dini konulardaki fikirlerini büyük bir gizlilik içinde tutmuştur. Aslında bu gizliliğin sebebini bizzat kendisi şöyle açıklamıştır:

"Yıllar önce bir arkadaşım eğer İngiltere'de bilimi geliştirmek istiyorsam, bana şiddetle çalışmalarımda din konusuna yer vermemeyi tavsiye etti ve bu beni iki konunun ortak ilişkisini düşünmemeye itti. Eğer gelecekte dünyanın ne kadar liberal olacağını tahmin edebilseydim, belki de farklı davranırdım."19

Son cümlesinden de anlaşıldığı gibi Darwin, şayet tepki almayacağını bilebilmiş olsaydı, belki de bu kadar ketum davranmazdı. Ancak tepkileri çekmemek için gerçek fikirlerini olabildiğince gizlemeyi uygun bulmuştur. Nitekim Karl Marx, Das Kapital adlı eserini Darwin'e ithaf etmek istediğinde de Darwin, yine ailesini mazeret göstermiş, böylesine ateist fikirler üzerine bina edilmiş bir kitapla arasındaki bağın aile üyelerini şiddetle rahatsız edeceğini söyleyerek, Marx'ın bu teklifini reddetmiştir.20 Ancak Darwin'in manevi kavramlara ve inançlara olan sapkın bakış açısını kuzenine söylediği şu sözlerde bulabiliriz:

"Tüm insan duygularına, hayvanlarda izi sürülebilecek olan bir mikrop olarak bakıyorum."21

Devamında ise din ve Allah inancı hakkında şöyle bir yanılgıyı ifade ediyordu:

"Çocukların zihnine aşılanan Allah inancına dair ısrarlı telkinlerin, henüz tam olarak gelişmemiş beyinlerinde güçlü ve hatta belki de kalıtımsal bir etki oluşturma ihtimali göz ardı edilmemelidir; çünkü nasıl bir maymunun, bir yılana karşı duyduğu içgüdüsel kin ve korkuyu atması zorsa Allah inançlarını da kafalarından atmak o kadar zor olacaktır." 22

Görüldüğü gibi, Darwin hem çocuklara Allah inancının öğretilmesine karşı çıkmış, hem de onların zihinlerinden bu inancın atılması gerektiğini savunmuştur. Elbette bu Darwin'in en büyük yanılgılarından biridir. Allah'a iman etmek ve din ahlakını gereği gibi yaşamak, hem kişilerin hem de toplumların huzur ve mutluluk bulacakları, hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa erecekleri çok büyük güzelliktir. Darwin'in iddia ettiği gibi, insanların Allah'a imandan ve din ahlakını yaşamaktan uzaklaşmaları ise son derece tehlikelidir. İnsanlık tarihi bu gerçeğin örnekleriyle doludur. 

" … Böylece inançsızlık yavaş yavaş beni sardı ve sonunda tamamlandı."
Charles Darwin

Darwin'in bu din aleyhtarı görüşleri günümüz evrimcilerine de miras kalmıştır. Nasıl ki Darwin çocukların eğitiminde Allah inancını tanımalarına fırsat vermek istememişse, benzer şekilde bugünün evrimcileri de okullarda yaratılışın anlatılmasına şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Pek çok ülkede eğitim müfredatlarından "yaratılış" konusunu çıkarmak için yoğun bir lobi faaliyeti içindedirler.

—–
16. Gertrude Himmerfarb, Darwin and the Darwinian Revolution, Elephant Paperbacks, Chicago, 1962, s. 384

17. Gertrude Himmerfarb, Darwin and the Darwinian Revolution, s. 383

18. Mayr, Ernst, ”Darwin and Natural Selection,” American Scientist, vol.65 (May/June, 1977) s. 323

19. Gertrude Himmerfarb, Darwin and the Darwinian Revolution, s. 383

20. Gertrude Himmerfarb, Darwin and the Darwinian Revolution, s. 383

21. Gertrude Himmerfarb, Darwin and the Darwinian Revolution, s. 384

22. Gertrude Himmerfarb, Darwin and the Darwinian Revolution, s. 385