Fikri Mücadelede Bulunmamak, Evrim Düşüncesini Daha da Güçlendirir
Darwinizm’in bir tehlike oluşturmadığını ya da bittiğini düşünenler, bu fikirlerini çevrelerinde yaygınlaştıranlar, söz konusu teorinin gelişmesine bilerek ya da bilmeyerek yardımcı olurlar. Çünkü bu şekilde bir bilgi verdiklerinde toplumda böyle bir tehlike olmadığı kanısı oluşur. Buna bağlı olarak Darwinist propagandaya, sahtekarlık ve telkinlere karşı fikri ve bilimsel bir duyarlılık gelişmez, önlem alınmaz.
Buna karşın evrim teorisini savunan insanlar ise köhneleşmiş bilgilerle de olsa kendilerince hazırlık yapmaya devam eder, her fırsatta teorilerini hararetle savunurlar. Çeşitli sahtekarlıklar ve çarpıtmalarla da olsa fikirlerini ayakta tutmaya çalışırlar. İnançlı insanlar evrim teorisinin bir tehlike oluşturmadığına inandırıldıkları için de, bu konuda bir şey okumaz, öğrenmez ve böylece karşılarına çıkacak evrimcilere cevap verebilecek bilgi ve mantıklardan da yoksun kalırlar.
Oysa evrim teorisinin geçersizliğini öğrenmek ve kavramak kolaydır. Teori, çağdaş bilim karşısında tamamen geçerliliğini yitirmiş bir 19. yüzyıl tezinden ibarettir. Bununla birlikte bilim dünyasındaki her yeni gelişme yaratılış gerçeğini tasdik etmektedir. Fakat bu gerçekler araştırılıp, öğrenilmediğinde inançlı insanlar evrimciler karşısında cevap veremeyecek duruma gelirler. Bilgi sahibi olmadıkları için yanlış mantık, hatalı bilgi, örneklendirme ve çıkarımlarla çaresiz kalırlar. Oysa Darwinist düşüncenin geçersizliğini anlatmak için yazılmış çok fazla kitap, yapılmış çok fazla araştırma vardır. Ama bunlardan yararlanmak için önce mevcut tehlikenin farkına varmak ve fikri mücadelenin gerekliliğine inanmak gerekmektedir.
Darwinizm’in bir tehlike olmadığını düşünerek evrimsel yaratılış yanılgısını savunanlar, inançlı kişilerin Darwinistler karşısında sessiz kalmalarından da bir anlamda sorumludurlar. Çünkü bu kişiler aslında tesadüfleri sözde yaratıcı bir güç olarak görmedikleri ve Allah’a iman ettikleri halde, gerekli bilgiden yoksun olmaları sebebiyle evrimcilerin iddialarına karşı geçerli ve tutarlı bir açıklama getiremezler. İşte bu nedenle de onların fikirleriyle kendi inançları arasında kendilerince bir orta yol bulmaya çalışırlar. Bunun sonucunda da “Allah canlıları evrimle yaratmıştır”, “evrimle din çelişmez” gibi çarpık mantıklar öne sürmeye başlarlar.
Oysa bu, kitabın başından beri anlattığımız gibi, Allah’a iman eden bir kimse için kabul edilemeyecek bir durumdur. Evrimciler bilim adına konuştuğunu iddia eder, ama gerçekte bilim adına yalan söylerler. Dolayısıyla dıştan sözde “bilimsel” görünen bu aldatmacaya inanmamak, asıl olarak evrim teorisinin hizmet ettiği ideolojilere bakmak gerekir. Evrim teorisinin altında yatan ateist felsefeyi ve dinsiz yapıyı fark edemeyip, bu hurafeyi doğru kabul etmek, ona teslim olmak Darwinizm’in insanlığa getirdiği her türlü zarara ortak olmak demektir. Bu tür kişilerin farkında olmadan topluma verdikleri zarar çok büyüktür.
İşte bu nedenle evrim aldatmacasına kanan bazı Müslümanların, savundukları fikri bir kez daha düşünmelidirler. Yanlış ve batıl olduğunu bile bile karşı tarafa hemen teslim olmak, hak dini Darwinistlerin batıl dinine uydurmaya çalışmak olmaz. Unutmamak gerekir ki, tüm Müslümanlar için, dine karşı olan, Allah’ın varlığını inkar eden her fikri, fikri mücadele ile çürütmek, hakkı kullanarak batılı yok etmek önemli bir sorumluluktur. Bu sorumluluktan cayarak, inkar düşüncesi ile sözde ortak bir noktada “anlaşmak”, karşı tarafa taviz vermek ya da onların fikirlerine teslim olmak çok büyük hata olur.
Örneğin komünizmin yayıldığı bir toplumda Müslümanın görevi “komünizmi İslamlaştırmaya çalışmak” değildir. Bu, din lehinde hiçbir sonuç vermeyecek, aksine komünizme fayda sağlayacak çıkmaz bir yoldur. Müslümanın görevi, komünizmi tüm bir felsefe olarak çürütmek, fikren yıkmak ve buna karşı İslam’ın hakikatini ortaya koymaktır. Aynı şekilde Darwinizm’e karşı da Müslümanın görevi “Darwinizm’i İslamlaştırmaya çalışmak” değil, bu büyük yalanı fikren çürütmek, yıkmak ve buna karşı yaratılış gerçeğini ortaya koymaktır. Bu nedenle tüm Müslümanların bu bilinçle hareket etmeleri dünya üzerindeki ateist felsefelerin hepsine birden dayanak teşkil eden Darwinizm’e arka çıkmamaları gerekir.